SON dönemde kiralık ev arayanların en sık duyduğu cümle şu: ‘Tahliye taahhüdü imzalanması zorunlu.’ Geçmiş yıllarda adını çok duymadığımız bu belge artık kira piyasasının olmazsa olmazı… Hızla artan kiralar nedeniyle yaşanan anlaşmazlıklar, açılan tahliye davalarının uzun yıllar sürmesi gibi birçok neden ev sahiplerini bu yola itti. Tahliye taahhüdü ile kiracı ‘Evinizi belirtilen tarihte boşaltacağım’ diyor. Ancak o tarih gelince kimi kiracılar ‘bu imza benim değil’ diyerek tahliyeye itiraz ediyor. Yapılan itirazın amacı zaman kazanmak, aynı evde uzun süre kalabilmek. İmza itiraz davalarında son aylarda büyük artış yaşandığını belirten avukatlar, ev sahiplerinin mağdur olduğunu dile getiriyor.
İKİ YIL SÜRÜYOR
Kiracı-ev sahibi anlaşmazlıklarına her geçen gün bir yenisinin eklendiğini belirten Avukat Hikmet Güngör, son aylarda tahliye taleplerinde imzaya itirazların büyük artış gösterdiğini söyledi. Kiracıların imza atmadıkları ya da hukuken geçersiz bir tahliye taahhüdüne itiraz hakkı olduğunu, ancak kimi zaman kötü niyetli itirazlar da yapıldığını belirten Güngör süreci şöyle anlattı: “Yaklaşık 2 yıldır ev sahipleri tahliye taahhüdü almadan evini kiraya vermiyor. Kiracı da bu şartı kabul ediyor ve imza atıyor. Tahliye tarihi geldiğinde ise kira piyasasında yaşanan sorunlar kiracıyı farklı yollara itiyor. Ev sahibi tahliye tarihinden itibaren bir ay içinde icra dairesine başvuruyor ve kiracıya bir tebligat yollanıyor. Bu noktada kiracı ya evi 15 günde boşaltacak ya da bir hafta içinde itiraz edecek. Son aylarda yaşanan ise şu; Kiracı evden çıksa aynı rakama bir ev bulamayacağını biliyor. Öyleyse zaman kazanayım diyor ve imzaya itiraz ediyor. Bu noktada ev sahibinin itiraz gerekçesini çürütmek için dava açması gerekiyor. Kira davalarının patladığı bu dönemde bu süreç 1.5-2 yıl sürebiliyor. Özetle kiracı için kârlı bir süreç yaşanırken, mülk sahibi ciddi mağduriyet yaşıyor.”
Hikmet Güngör
HUKUKU KÖTÜYE KULLANMA
Kiracının başvurduğu bu yolu ‘hukuku kötüye kullanma’ olarak tanımlayan Avukat Elvan Kakıcı Şimşek ise şunları söyledi: “Kiracı biliyor ki evden çıkarsa yeni bulacağı evde iki-üç kat fazla kira ödeyecek. Bunun için imzaya itiraz ediyor. Elbette bilirkişi incelemesi ile doğrular ortaya çıkıyor ancak geçen zaman da kiracı için avantaj anlamına geliyor.”
Elvan Kakıcı Şimşek
ÖNEMLİ UYARILAR
AVUKAT Şimşek, tahliye taahhüdü konusunda ev sahibi ve kiracılara önemli uyarılarda bulundu.
Tahliye taahhüdü kira sözleşme tarihi ile aynı gün yapılmaz, yapılırsa geçersizdir. Kontrat yapılır, kiracı taşınır ve bir ay sonra yapılabilir. Ancak uygulamada sözleşme ile eş zamanlı yapıldığı için düzenlenme tarihi ve tahliye tarihi bölümü boş bırakılıyor.
Kiracı kendi isteği ile boş bir tahliye taahhüdünü imzalıyorsa bu artık geçerli sayılıyor.
Kimi zaman ev bulma telaşında olanlar sanki sözleşmenin ek bir parçası gibi sunulan taahhüde imza atıyor, ama ne anlama geldiğini bilmiyor. Kiracılara imzaladıkları her belgeyi dikkatle okumalarını öneririm.
İTİRAZ SÜRESİNİ KAÇIRMAYIN
Ev sahibi açısından ise şu risk var; kiracı bilerek başkasına imzalatarak, sonradan ‘bu imza bana ait’ değil diyebilir. Bu nedenle ev sahipleri imzanın yanında atılmasını isteyebilir, kiracı imzası ile karşılaştırma yapabilir.
Ayrıca kira sözleşmesi kimin adına yapıldıysa taahhüdü o kişi imzalamak zorunda. Kefil ya da aileden başka birinin imzası geçersiz sayılır.
Ev sahibi, taahhüt edilen tahliye tarihinden itibaren 1 ay içinde icra dairesine başvurur. Sonrasında kiracıya bir tebligat gider. İşte burada süre oldukça kritik. Bir haftalık itiraz süresini kaçıran kiracı mağdur olabilir. Hatta haksız ve geçersiz bir tahliye talebi varken, itiraz süresi geçtiği için evi boşaltmak zorunda kalabilir. Çalışan kişilerde tebligatın ulaşmaması sorunuyla karşılaşıyoruz. Bu nedenle ev sahibi ile anlaşmazlığı olan kişiler e-Devlet’ten dava takibi yapmalı.