“`html
Türkiye Ekonomisinde Derin Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Türkiye’nin ekonomi yönetimi, içinden çıkılmaz bir krizle mücadele ederken, siyasi gelişmeler de durumu daha da zorlaştırıyor. Milyonlarca vatandaş, enflasyon ve faizlerin oluşturduğu zor bir ikilemde yaşam mücadelesi veriyor. 2021’den bu yana derinleşen sorunlar, toplumun farklı kesimlerinde huzursuzluk yaratıyor. Açlık ve yoksulluk, ülke için artık sıradan bir hal almış durumda. Gelir dağılımındaki adaletsizlikler, hukukun ve demokrasinin erozyonu ile birleşince halkın büyük bir bölümü karamsarlığa sürükleniyor. Bu bağlamda, Türkiye’deki ekonomik, sosyal ve siyasi krizleri değerlendiren İktisatçı ve eski Bakan Prof. Dr. Işın Çelebi, SÖZCÜ’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çelebi, “Ekonomi yasaklarla yönetilemez” şeklinde ifade ederken, üretim ve verimliliğin artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, “Vicdanın özü adalettir, yönetenler mutlaka vicdan ve adalet ilkelerini gözetmek zorundadır” dedi.
Sektörel Değerlendirmeler
– Türkiye’nin mevcut durumu nedir?
Türkiye’nin ekonomik yapısı oldukça karmaşık bir hal almışken, ülke ciddi bir durgunluk süreci içinde bulunuyor. döviz kurlarının dengede tutulması ve ithalatı destekleyen politikalar, üretim ve verimliliği büyük oranda olumsuz etkilemiş durumda. Şu an Türkiye’de derin bir durgunluk yaşanıyor; enflasyon düşmeyecek gibi görünürken, özellikle perakende sektöründe bu durgunluk belirgin bir şekilde hissediliyor. Ekonomiyi yönetenlerin olumlu tablo çizmesi bir anlam ifade etmezken, halkın gerçeği sokakta yaşadığı aşikârdır. İktisatçılar, gerçek ekonomik durumu halkın içinde değerlendirerek yönlendirme yapmalıdır. Salondan yapılan yönlendirmeler sorunu daha da derinleştiriyor.
– Enflasyonun düşme olasılığı nedir?
Enflasyonla başa çıkmanın yolu, üretim ve verimliliği artırmakla başlıyor. Uluslararası arenada belirsizlikler de sürekli artarken, Türkiye Vietnam, Bangladeş ve Mısır gibi ülkelerin pazarına dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Bu durum, yerli üretim ve verimliliği tehdit edebilir. Öte yandan, 16 milyon emekli ve 9 milyon asgari ücretli vatandaş, hayat pahalılığı karşısında büyük zorluklar yaşıyor; bu da alım gücünün giderek düştüğünü gösteriyor.
– Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uluslararası yatırımcılar peşinde koşuyor. Yurt dışı gezileri etkili olur mu?
Büyük sanayi grupları, mevcut döviz ve faiz politikaları nedeniyle büyük krizler yaşıyor. Üretim yapmayan ve tamamen ithalata bağımlı bir ülke konumundayız. Uluslararası alanda yapılan görüşmeler, gerçek ekonomik durumu değiştirmiyor. Zira, enflasyon ile ilgili gerçekçi değerlendirmelerden uzaklaşılıyor.
GAZETEMIZİ ZİYARET ETTİ
Prof. Dr. Işın Çelebi, gazetemizi ziyaret ederek Ekonomi Müdürü Deniz Bilici Göçmen’e önemli açıklamalarda bulundu.
‘Yenilikçi Yaklaşımlar Gerek’
– Merkez Bankası raporları kurun etkisini öne çıkarıyor?
Merkez Bankası’nın (TCMB) raporlarının doğruluğu sorgulanabilir. Bu raporlar gerçek durumu yansıtmakta yetersiz kalıyor ve bu nedenle halkın ekonomik durumuna olumsuz yansıyor. Emeklilerin maaşları düşük kalırken, asgari ücretle geçinmeye çalışanlar da ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Emekliler ve yaşlılar için bakım sigortası sistemi önerilmeli ve yaşlı bakımevleri kurulmalıdır.
– Üretim ve verimlilik artırılmak isteniyor, peki finansman sorunları nasıl çözülecek?
Bankalar, ihracatçı ve döviz getiren hizmetler için kredi destekleri sağlamıyor. Ekonomi konuşarak değil, somut adımlarla yönetilmelidir. 21. yüzyılın gerçeklerine uygun politikalar izlenmelidir. Demokrasi ve özgürlük sağlanmadıkça, gerçek kalkınma sağlanamaz.
‘Finans Kazançları Üzerinden Vergi Alalım’
– Tüm bu sorunların çözümü sizce nedir?
Faiz ve döviz kurunu piyasalara bırakmalı; masa başında oluşturulan raporlarla çözüm aramak yanlış. Yeni bir ekonomik model benimsenmeli ve Türkiye’nin önceliği üretime yönelmelidir. Sıcak paraya giderek yılda 40 milyar dolardan fazla faiz ödemek, ülkemizi uzun vadede zarara uğratacaktır. Bu nedenle, finans çevrelerinin kazançlarının vergilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ekonomi 5 Milyon Kişiye mi Hizmet Ediyor?
– İktidar, gelir ve refahın arttığını savunuyor…
Türkiye’de ekonomi kimler için yönetiliyor? Kayıt dışı ekonomi, ülke ekonomisinin önemli bir kısmını oluşturuyor. Üst gelir grubuna yönelik politikalar, 5 milyon insanı zenginleştirirken, geri kalan 80 milyon insan için sorun yaratıyor.
Vergi Politikaları Üzerine Eleştiriler
– Vergi politikalarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Türkiye’de üretkenliği teşvik etmek yerine, cezalandırılıyor. Yüksek vergi oranları, kayıtdışı ekonominin büyümesine neden oluyor. Ürünlere gelen yüksek KDV ve ÖTV oranları, adaletsizlik yaratıyor. Aynı vergi yüküyle farklı gelir grupları temsil ediliyor. Bu durumu düzeltmek için yeni bir yaklaşım şart.
Atatürk ve Tarihsel Dönüm Noktaları
– Siyasi krizlerin ekonomiye etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Atatürk, 1920’de “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” derken büyük bir cesaret örneği sergiledi. Bu tarihsel an, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli bir dönüm noktasıdır. Türkiye’nin tekrar parlamenter sisteme dönmesi ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi şarttır. Genç nüfusumuz, ortak bir hareket etme isteği taşırken, bu potansiyeli değerlendirmek gerekmektedir.
“`